Rana Sarro yazdı…
Vekil, başkasının adına, yerine söz söyleme, davranma, işlem yapma yetkisi olan kimse demektir. Etkinlik, bazı ortak çıkarlarla ilgilenen bireylerin bir araya gelmesidir.
Vekillerin amacı gerçekten halkın refahı ise, haftada birkaç gün mecliste oturmak haricinde niye halkın ortak çıkarları doğrultusunda ve halka ‘kavgadan başka’ örnek teşkil edecek şekilde faydalı faaliyetlerde bulunmuyorlar. Niye sorumluluk bilinci göstermiyorlar?
Bu halk milletvekillerini meclis genel kurulunda her gün kavga etsinler diye mi vekil olarak seçip görevlendirdi?
Halkın vekil kıldığı 50 ismin, bu ülkede faydalı bir etkinlik düzenlediğini hiç duydunuz mu mesela? Kavgadan başka… Aktif olarak elli vekilin düzenli olarak kan bağışında bulunması gibi…
Geçtiğimiz gün YDP Girne ilçesi örgütünün Kızılay ile birlikte düzenlemiş olduğu kan bağışı etkinliği dikkatimi çekti ve takdir ettim.
Bu ülkede hayati bir ihtiyaç olan ‘KAN’ için düzenli bir kan bağışı kampanyası düzenlediklerini hiç gördünüz mü?
Tüm siyasi partiler, Meclis’te sürekli oturan, rahatı, keyfi yerinde olan 50 vekil ve tüm sendika birlik ve teşkilatları niye bu ülkenin acil bir ihtiyacı olan kan bağışını sürekli kılmıyor?
Kan bağışları, ihtiyaç doğrultusunda çeşitli etkinlikler, bu ülkenin işçi, amele, özel sektör çalışanı, insanlarından mı bekleniyor?
Niye hep halka kan bağışı çağrısı yapılıyor da 50 tane sürekli oturan ve kavga eden vekile yapılmıyor mesela?
Kan ihtiyacının ne anlama geldiği hiç akıllarından geçiyor mu?
Bu tür faydalı kampanyaları Meclis’te fazla rahat nedeniyle kavga edip sürekli gündem yaratan 50 milletvekili de niye aktif gerçekleştirmiyor?
Rahat oturan, tonla maaş alan kişilerin mi sürekli olarak kan bağışlaması daha uygun olmaz mıydı, yoksa günde 10-12 saat mesai yapan insanımızdan mı beklersiniz bunu? Evet aynen öyle.
Evet sürekli halka çağrıda bulunuluyor. Ama mecliste keyif çatan 50 vekile çağrıda bulunulmaz.
Bugün Kaymakam olarak atanmış isimler bile vekil olma hedefindeler. Niye? Çünkü milletvekillik işte böyle cazip bir meslek demek ki. Çünkü maaşı cazip, oturması cazip!
Bu ülkede bir kimsesiz çocuk yuvasına, vekillerin gidip kontrol edip denetleyip bağış yaptıklarını hiç duydunuz mu?
Yaşlı bakım evlerini, huzur evlerini, engelli evlerini ziyaret edip, aylık maaşlarından bu yerlere hayır amaçlı düzenli bir bağışta bulunduklarını hiç gördünüz mü?
Halkın sırtından tonla maaş alıyorlar, Meclis’te sürekli kavga ediyorlar. Sonra da Meclis Genel Kurulu’ndaki televizyon ekranı kapandığında arka tarafta çay kahve içiyorlar.
Vekillik görevi işte bu şekilde geçip giderken, bu ülkenin acil ihtiyaçlarına duyarlılık gösterdiklerini hiç gördünüz mü?
Halbuki halkın vekil olarak atadığı bu kişilerin halka örnek olması, faydalı ve örnek teşkil eden etkinlikler düzenlemesi, sosyal sorumluluk gereği sürekli ihtiyaç duyulan yerleri ziyaret ve kontrol etmesi, sürekli olacak şekilde kan kampanyaları düzenlemeleri gerekmez mi?
Halkın sırtında keyif çatan değil, sorumluluk bilinci olan vekiller istiyoruz!
Tonla maaş alan, Meclis Genel Kurulu’na kah gidip kah gitmeyen; kürsüye çıkıp gündem konuşması yapmaya dahi usanan, maaş aldıkları halde ve görevleri olduğu halde, kürsüde ülke sorunlarıyla ilgili konuşanları konforlu koltuklarda oturup dinlemeye usanan vekiller, niye faydalı etkinliklerle ülkeye faydalı olmayı denemiyorlar acaba?
Bir defaya mahsus değil ama sürekli bir etkinlik niye yapmıyorlar?
Biz mi gidip denetleyelim yani Sadık Gardiyanoğlu’nun bu ülkenin kimsesi olmayan çocuklara iyi bakıp bakmadığını?
Biz mi gidip denetleyelim gece kulübünde çalıştırılan kadınların zulme uğrayıp uğramadığını? Biz mi ziyaret edelim bu ülkedeki tüm kimsesi olmayan yaşlıların bakım evini, huzur evini, engelli evlerini? Biz miyiz vekil yoksa siz misiniz? Biz sizi niye seçtik? Maaş alıp kavga edesiniz diye mi?
Kan ver hayat kurtar diye çağrılar yapılır? Bu çağrılar niye vekillere yapılmaz? Gariban halka, ezilen halka, günde 8-10 saat mesai yapan halka, düzenli ve kaliteli beslenemeyen halka, iş yükü altında yorulan halka mı yapılıyor?
Kimden beklersiniz yani hayat kurtarmak maksadıyla devamlı bir kan bağışında bulunmayı? Bu ülkede yalnızca tek noktadan yapılabilen kan bağışını işçi kesimin gidip yapmasını mı beklersiniz, özel sektör çalışanının gidip yapmasını mı beklersiniz, iş yükü olan insanların mı yapmasını mı beklersiniz yoksa bu hayat pahalılığında kıt kanaat beslenebilen her gün kırmızı et tüketemeyen insanımızdan mı bekleniyor kan bağışında bulunmasını…?
Amele gibi işleyen işçi insanlardan mı, haftanın altı günü saat 17.00-18.00’e kadar işleyen insanımızdan mı beklersiniz?
Siz de Meclis’te keyif çatın iyi mi!
Lefkoşa Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bünyesinde bulunan kan bankası, gerektiğinde hastalara aktarılmak üzere sağlam kişilerden alınan kanların saklandığı yerlerdir. Alınan kanlar, kan gruplarına göre şişelenip etiketlenir ve uygun sıcaklıkta saklanır. Ameliyatlarda, ani kan kayıplarında bu hazır kanlar yaşam kurtarıcı bir işlev görür.
Bir damla kan, bir hayat demektir. 50 tane rahatı yerinde milletvekili niye sürekli olarak kan bankasına gidip kan bağışında bulunmuyor ve halka örnek olmuyor? Ben bunu soruyorum!