Şuana kadar yalnızca 2 kişinin tutuklanması dikkat çekici - Evrensel KıbrısEvrensel Kıbrıs

27 Temmuz 2024 - 11:53

Şuana kadar yalnızca 2 kişinin tutuklanması dikkat çekici

Son Güncelleme :

16 Şubat 2024 - 14:22

155 views
Şuana kadar yalnızca 2 kişinin tutuklanması dikkat çekici

“SAHTE DİPLOMA” OLAYINDA “İLAÇ YOLSUZLUĞU” SORUŞTURMALARININ
AKSİNE ŞU ANA KADAR YALNIZCA İKİ KİŞİNİN TUTUKLANMASI DİKKAT ÇEKİCİ”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Özkunt,
üniversitelerde yaşanan “sahte diploma ve yolsuzluk” olaylarına işaret ederek,
Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon
Kurulu’nun (YÖDAK) başına siyasi kimliği olan diploması bile şaibeli kişiler değil
gerçek bilim insanlarının atanması gerektiğine işaret etti.

Özkunt: Oysa ki üniversiteler yolsuzlukla değil bilimle anılmalıydı
Yazılı açıklama yapan Özkunt, ülkedeki 23 üniversitenin 90 bin civarında
öğrencinin yarattığı katma değerle, ekonomiye ve sosyal kültürel yaşama
önemli katkısı olduğunun yadsınamaz bir gerçekli olduğunu söyledi ancak
önceliğin artık “eğitimin kalitesi”nden çok “ticari kaygılarla” şekillendiğine
dikkat çekti.
Özkunt, “Bu alandaki hızlı ve denetimsiz gelişimin bilimsel esasa dayalı olarak
gerçekleşmediğini, ticari kaygıların ön plana çıktığını ve en son da ‘sahte
diploma, yolsuzluk ve sahtekarlık’ olaylarının gün yüzüne çıkmaya başlaması ile
tüm sektörün zan altında bırakıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Oysa ki
üniversiteler yolsuzlukla değil bilimle anılmalıydı” dedi.

“YÖDAK nasıl olur da yasal olmayan sözde bir üniversitenin faaliyetlerin göz
yumar?”
Ülkede uzun zamandır dilden dile dolaşan ve her alana yayılan yolsuzluk
söylentilerinin eğitim sektörüne de sıçramasının kendilerini şaşırtmadığını,
“sahte diploma” iddiaları yanında “sahte ustalık/kalfalık belge” olaylarının da
nihayet gün yüzüne çıktığını hatırlatan Özkunt, öte yandan da öğretime
başlaması için Meclis kararı ve “açma ön izni” bulunmayan bir tüzel kişiye
“Öğretime başlama izni” verilmesinin ve faaliyete başlamasının yasal olmadığı
yönünde alınan Savcılık görüşüne rağmen faaliyette olmasının hiçbir surette
açıklanabilir bir yanı olmadığını vurguladı.
Özkunt, “Yüksek öğrenimden sorumlu YÖDAK nasıl olur da yasa dışı olarak bir
sözde üniversitenin faaliyetlerine göz yumar? Eğer siyasi bir engel varsa bunu

nasıl yargıya taşımaz ve kamuoyunun gündemine getirmez ve buranın öğrenci
almasına müsaade eder? Üniversitelerin ve YÖDAK uygulamalarının mercek
altına alınması, incelemelerin derinleştirilmesi ve hukuk dışı tüm uygulamaların
soruşturularak yargıya havale edilmesi ve ucu nereye, kime kadar giderse gitsin
tüm suçluların ağır bir şekilde cezalandırılması mutlaka sağlanmalıdır” dedi.

“Sahte diploma” olayında “ilaç yolsuzluğu” soruşturmalarının aksine şu ana
kadar yalnızca iki kişinin tutuklanması dikkat çekici”
Özkunt, öte yandan her yıl yüzlerce mezun veren Kıbrıs Sağlık Bilimleri
Üniversitesi’nde başlayan “sahte diploma” soruşturmasında, “ilaç yolsuzluğu”
soruşturmalarının aksine şu ana kadar yalnızca bir adet sahte diploma ve
yalnızca iki kişinin tutuklanmasının da dikkat çekici olduğunu kaydetti.
Özkunt, “Yapılan yolsuzluk rakamları milyon dolarlarla ifade edildiğine göre
Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde daha birçok sahtekarlık olayı
olduğu ortadadır. Bu nedenle hem bu üniversite özelinde hem de diğerlerinde
geçmişe dönük olarak ivedi olarak inceleme başlatılması elzemdir” ifadelerini
kullandı.

“YÖDAK’ın başına siyasi kimliği olan ve diploması bile şaibeli kişiler değil
gerçek bilim insanlarımız atanmalıdır”
Üniversite ve eğitim alanında ise iki başlı otoriter bir yapı bulunduğunu ve
bunun ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Özkunt, YÖDAK’ın başına
siyasi kimliği olan diploması bile şaibeli kişiler değil gerçek bilim insanlarının
atanması gerektiğine işaret etti.
“YÖDAK’ın idari ve mali yapısı güçlendirilmeli ve bu kurum kendi bütçesi ile
özerk bir yapıya kavuşturulmalıdır” diyen Özkunt, akademik, idari ve mali
denetimlerin gerçekleştirilmesi için yasal düzenlemeye gidilmesi, öğrenci kayıt
aşamasından itibaren tüm süreçlerin kayıt altına alınması, izlenmesi ve diploma
aşamasında onayın öncelikle Eğitim Bakanlığı tarafından değil özerk ve
siyasetten arınmış YÖDAK tarafından yapılmasının sağlanması gerektiğini
söyledi.
Özkunt, “Tabela üniversitelerinin ülkemizde oluşumuna ise asla izin
verilmemelidir. Sonuç olarak üniversitelerimiz yolsuzlukla değil bilimle

anılmalıdır. Yapısal ve idari tüm sorunların giderilmesi önce siyasi irade, sonra
ise liyakatli kadroların sorumluluk alması ile mümkün olabilecektir” dedi.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.