Rana Sarro yazdı…
Aktif gönüllü faaliyet yaptığım alandaki sorunlardan, ülke gündemi ile ilgilenmeye fırsat kalmıyor.
Aslında birçok kez şüphe ettiğim ama her zaman da, “bu kadarı da olamaz” diyerek inanamadığım gerçekler!
Güzelyurt Belediyesi’nin sokaklardan topladığı köpeklerin refah ortamda yaşatılması ile alakalı gazeteci kimliğim haricinde hayvan hakları savunucusu olarak da şahsen yıllardan beridir mücadele veriyorum.
2013 yılında başlayan bu mücadelede oldukça yol kat ettiğimizi söyleyebilirim.
Köpeklerin aç ve susuz bir alana kapatıldığı, felçlilerin kalabalık köpeklerin arasında tutulduğu, hasta yavru köpeklerin büyük köpeklerin bulunduğu o ortamda ölüme terkedildiği dönemlerden, bugün daha iyi şartların sağlandığı bir duruma gelindiği söylenebilir.
Mekan kötü, elverişsiz, yetersiz ve hayvan refahı yasasına aykırı olmasına rağmen, en azından toplanan köpeklerin bakımı ve beslenmesinin düzenli sağlanması için tam mesai çalışan bir işçi tutuldu.
Bir süreden beridir suları ve kuru mamaları her gün sağlanıyor.
Hatırlayacaksınız oradaki hasta köpekler ölüme terkediliyor şeklinde birçok kez yazılar, haberler ve paylaşımlarımız, isyanlarımız olmuştur.
Meğer Belediye yetkilileri o barınakları ile ilgilenen anlaşmalı veterinerleri olduğunu sanıyordu. Oranın sorumlu amirleri, “Bizim veterinerimiz hayvanlarla ilgileniyor” diyor.
Hâlbuki Veteriner Berna Adataş oraya uğramıyor dahi. Kendisine sorulduğunda, “ben belediyenin veterineri değilim, beni ödemiyorlar” diyor. O’nlara ise sağlıklarıyla ilgilendiğini; kısırlaştırdığını söylüyor!
Oradaki köpeklerin kısırlaştırılması için bizzat şahsımın girişimleri, istişarelerim ve taleplerim sonucu yıllardan beridir İsviçre’den kendisine köpeklerin kısırlaştırılması için ödenek geliyor. Fakat sokaklardakileri geçtim, belediyenin yerindeki sorumluluğunda bulunan köpekleri dahi kısırlaştırmıyordu.
Belediye yetkilileri Veteriner Dairesi’ne ve hayvan hakları derneklerine, “bizim anlaşmalı veterinerimiz Berna hanımdır” diyor.
Berna Adataş ise, bunu inkâr ediyor ve belediyeden ödenmediği için yapmadığını ve hayvanların refahı için sözünün geçmediğini, o nedenle aralarının iyi olmadığını ifade ediyordu.
Belediye yetkilileri ise enteresan bir şekilde, “bizim veterinerimiz Berna hanımdır, biz kısırlaştırma yapıyoruz” diyor.
Fakat perde gerisinde belediye yetkililerine ise tüm köpeklerin sağlık durumuyla ilgilendiğini ve yeni toplanan köpekleri de kısırlaştırdığını ifade ediyor.
Denetleme ve ceza kesme görevi bulunan Veteriner Dairesi Güzelyurt Şubesi geçtiğimiz gün kendisini arayarak, haklarında şikâyet olduğunu aktardı. “Ben belediyenin veterineri değilim. Ben oradaki köpekleri kısırlaştırmayacağım” demiş.
Öte yandan Belediye’nin Sorumlu Amiri aranıyor ve küplere biniyor. “Bizim kısırlaştırmalarımız sürekli devam ediyor. Biz hayvanları kısırlaştırıyoruz” diyerek diretiyor.
Yani anlayacağınız ortada çok büyük bir yalan dönüyor. Hastalarla ilgileniyor diyor, o ortamda kalabalıklar içinden ancak ölüleri çıkıyor. Belediyeye kısırlaştırdığı yalanıyla fatura kesiyor, asla kısırlaştırmıyor.
2023 yılının başından beridir İsviçre’den kısırlaştırma için ödenmesine rağmen, belediyeden de aynı ameliyatlar için ikinci kez para aldığı yani haksız kazanç sağladığı da söyleniyor.
Ocak ayında İsviçre’den ekip geldiğinde o merkezde kısırlaştırılmamış 50 köpek bulmuştu ve kendi bütçelerinden karşıladıkları bu proje kapsamında ekip iki günde elli köpeği kısırlaştırmıştı.
Halbuki Ocak ayında gelen bu ekip tarafından, Güzelyurt Hayvanları Koruma Derneği Başkanı olan şahsımın talepleri ve istişareleri neticesinde aylık 20 köpek kısırlaştırmak için veterinere köpek başı 60 euro ödüyordu.
Yani aylarca belediyeye kısırlaştırdığı yönünde fatura yazıyordu. İsviçre’ye de kısırlaştırdığı yönünde fatura yazıyordu. Fakat belediyenin merkezinde tüm köpekler Ocak ayında kısır değildi!
Burada çok büyük bir vurgun var fakat halkın vergileriyle ödenen bu meblağlara rağmen olan yine dilsiz gariban kimsesiz köpeklere oluyor.
O dönemde bahse konu veteriner hekim köpek başına ödenen 60 Euro’nun kendisini kurtarmadığını söyleyerek, 3-5 köpek kısırlaştırıp İsviçre’ye ayda 20 köpek kısırlaştırıyormuş gibi fatura gönderiyordu.
Bunu şahsen ben şahsi facebook hesabımdan duyurmuştum. Akabinde, öğretmen bir tanığımızı aracı koyup sokaklardaki köpeklerin kısırlaştırılması için dernek olarak işbirliğimizin devam etmesini şayet istiyorsam kendisinden facebook üzerinden özür dilememi talep etmişti.
Belediyenin kendisini kısırlaştırmalar için hiçbir zaman ödemediğini belirtince de, İsviçre’den sağlanan bu miktarın kendisini kurtarmadığını şahsen düşünerek ve empati yaparak, tüm söylediklerimin doğru olmasına rağmen sırf kısırlaştırma projemiz sekteye uğramasın diye geri adım atmış ve kendisinden özür dilemeyi kabul etmiştim.
Bilen bilir hayvanların iyiliği için hayatta yapamayacağım fedakârlık yoktur.
Fakat bugün görüyorum ki, Belediye Sorumlusu ile telefonda konuştum ve “niye kısırlaştırmadıklarını sordum, adam küplere bindi, “biz kısırlaştırma yapıyoruz” diyerek diretiyor. Çünkü öyle sanıyor. Kendisine öyle bilgi veriliyor. Veteriner Berna Adataş’ın belediye adına kısırlaştırma yaptığını sanıyor. Fatura ödedikleri için de öyle sanıyor ve şüphesiz bu yönde diretiyor. Hâlbuki belediye tarihinde hiç ameliyat yaptırmadı. Sadece olmayan ameliyatlar için fatura ödediler.
Berna Adataş 2023 yılından beridir İsviçre’den ödeniyor. Yani 2023 yılından beridir kesintisiz, dönem dönem benim oldukça yoğun çabalarım sayesinde de Güzelyurt ilçesindeki tüm kısırlaştırmaların ödeneği İsviçre’den sağlanıyor. Şuanda İsviçre’den gelen köpek başı 60 euro artık hayat pahalılığı nedeniyle ameliyatların pahalı olması nedeniyle kendilerini kurtarmadığından, artık kısırlaştırma yapmıyor bu kadın veteriner. Çünkü daha önce o parayı beğeniyordu şimdi ise beğenmiyor. Ama belediyeye ise kısırlaştırma yaptığı bilgisini veriyor, demek ki fatura da kesiyor ki, belediye yetkilisi “kısırlaştırıyoruz” diyerek iddialı konuşuyor.
Yani anladığımız kadarıyla belediye yetkilileri kim bilir kaç zamandan beridir kısırlaştırma parası ödüyor. Önceleri İsviçre’nin ödediği ameliyatlar belediyeden de tahsil ediliyordu belli ki, sonraları ise hiç yapılmayan kısırlık ameliyatlarının parasını ödüyor belediye.
Böylelikle dışarıya “ben belediyeden ödenmiyorum, ben belediyenin veterineri değilim” diyen Berna Adataş, işine geldiğinde ise yalnızca hayvanlarla ilgili özel günlerde belediyenin rehabilitasyon merkezine giderek, öğrencilerle birlikte poz verip fotoğraflar çekiyor.
Anlayacağınız arapsaçı. Bir veteriner yıllardır hem Veteriner Dairesi’ni hem hayvan derneklerini hem belediye yetkililerini işine geldiği gibi uyutuyor. Ama olan yine garip hayvanlara oluyor.
Veteriner Dairesi Güzelyurt Şubesi amiri kendisini geçen gün aradı. Belediyenin yerindeki hayvanların kısırlaştırılmaması konusunda şikâyet olduğunu aktardı. “Biz orayla ilgilenmiyoruz, yapmayacağız” demiş.
Öte yandan Belediyenin sorumlu amiri ise, “biz kısırlaştırma yapıyoruz” diyor.
Geçmişte de, ortada bir yalan döndüğünü sezmiştim. Belediye yetkilileri iyi bakıldıklarını sanarak, hayvanlar orada ölüme terkedilirlerken, yavrular iç parazitlerden ölürlerken; yetişkinler kene pireden hasta olarak ölüyordu. Oraya köpekler doğum yapıyor ve hastalık yuvası olan barınak ortamında yavrular acılar içinde ölüyordu. Dişi ve erkek köpekler kısırlaştırılmadığı için parçalanarak birbirlerini öldürüyordu. Ama belediye yetkilileri sürekli ilgilenen veteriner hekimleri olduğunu sanıyor. Orada görevli işçi de yabancı uyruklu olduğu için belli ki iletişim sıkıntıları var. Bizim de belediye yetkilileri ile aramız iyi olmadığı için bunu yıllarca fırsat bildi ve olan yine dilsiz günahsız hayvanlara oldu.
Açık söylüyorum. Bu veterinerin ahirette yatacak yeri yoktur!