Doğuş Derya da Polisten bilgi talep edebilirdi...  - Evrensel KıbrısEvrensel Kıbrıs

27 Nisan 2024 - 14:35

Doğuş Derya da Polisten bilgi talep edebilirdi… 

Son Güncelleme :

28 Mart 2024 - 18:02

334 views
Doğuş Derya da Polisten bilgi talep edebilirdi… 

Rana Sarro köşe yazısı…

 

Bir gazeteci olarak benim öğrendiğim gibi Doğuş Derya hanım da öğrenebilirdi. Sanırım kumpasçıların oyuncağı oldu…

Ziya Öztürkler ismini lekelemeyi başardıktan sonra Doğuş Derya’ya bazı yasal tavsiyeler verelim de, bunları bilmezse öğrensin…!

12/ 2006 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın 5 (1) maddesine göre, “herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.”

Ve Polis Genel Müdürlüğü’nden dileyen herkes de talepte bulunabilir. Bir vekil olarak Doğuş Derya’nın da bunu bilmesi gerekiyordu.

Doğuş Derya Hanım, Ziya Öztürkler’in açıklamalarından sonra faka bastığını fark edince, “döndüre döndüre masumiyet karinesinden bahsediyorum” dedi.

Keşke, meclis kürsüsünden “Ziya Öztürkler bir zarf dolusu rüşvet aldı” demeden önce, masumiyet karinesini düşünüp de, sorumluluk gereği Polise zahmet edip bir dilekçeyle sorsaydı ve bilgi talep etseydi…

Meclis kürsüsünden sorduğun soruları da keşke bir dilekçe ile polise sorma gereği duysaydı. Telefonda konuştuk. Burada bu soruları aslında polise soruyorum, polis yanıtlamalı diyor. Öyleyse direk polise sorsaydın ya, niye Meclis kürsüsünden, canlı yayında öylesi bir bey efendinin, itibar sahibi bir vekilin itibarını zedeledin?

Bir insana çamur atıp da izinin kalmasına vesile olunması insanlıkla bağdaşır mı? Vicdanla, hakla hukukla, demokrasiyle insan haklarıyla bağdaşır mı?

Soruyorum çevremdeki insanlara, “sence Ziya Öztürkler rüşvet almış mıdır?”

“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz, almıştır herhalde” yanıtını alıyorum.

Bu kadar kolay mı insanları karalamak?

Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Polis Basın Subaylığı’na sordum… Ziya Öztürkler hakkında polis kayıtlarında bugün itibariyle devam eden bir soruşturma yoktur.

Dün Doğuş Derya’yı aradım telefonda. Bu bilgileri nereden aldığını sordum. Niyetim kötü değildi aslında. Muhbirlik filan da değildi. Sadece Ziya Öztürkler’in böyle bir rüşvete tenezzül etmeyeceğine herkes gibi ben de inanmadığım için kafamdaki sorulara yanıt arıyordum, konuyu anlamaya çalışıyordum.

“Âlemin açıkgözü sensin be Rana, da laf almaya çalışın ağzımdan. Kaynağımı açıklamak istesem zaten ben açıklarım ama görüntüleri de gördüm, şikâyet başvurusunu da gördüm” diye konuştu. Madem ki gördün, çıkıp Meclis kürsüsünden, “Ziya Öztürkler rüşvet aldı” diye bağırmak yerine, o görüntülerle birlikte polise gidip şikâyetçi olabilirdin. Sorumluluk sahibi bir bireye ve bir vekile de ancak bu yakışırdı.

Bugün de kafamdaki soruları utanmayı atıp, Vekilim Ziya Öztürkler’e sordum mesela.

Her zamanki bey efendiliğiyle yanıtladı… Zira, Ziya Öztürkler naiftir, bey efendidir, kırılgandır, masum ve bir o kadar da içine kapanıktır. Disiplinlidir, öyle Doğuş Derya ile meydan kavgası yapacak mizaca sahip değildir.

Kimse başaramaz Ziya Öztürkler ile kavga etmeyi, mümkün değildir, çünkü kavga etmeyi bile bilmez. Çok saygındır, saygılıdır, saygı değerdir mesela.

Doğuş Derya’nın Meclis kürsüsünden yaptığı açıklamalara verdiği yanıt, hayatı boyunca yapıp yapacağı en sert konuşma idi belki de. Kaba konuştuğunu da duyamazsınız Ziya Öztürkler’in. Öylesine bey efendidir.

Hatırlayacaksınız, Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler’de Müdürlük Dönemini.

Herkesin gıpta ile baktığı KKTC’nin en saygın bürokratıydı belki de.

Vekillik adaylığını duyan yediden yetmişe herkes, kesin kazanır gözüyle bakmıştı ve öyle de oldu.

Kaliteli bir mizaca sahiptir. Ziya Öztürkler ismi bir markadır. Çalmaz, çırpmaz, yolsuzluk, usulsüzlük yapmaz. Hatırlayınız, büyük suç mafyalarını, sınır dışı eden ve ülkeye girişlerini yasaklayan Ziya Öztürkler’in bu ülke için kimsenin cesaret edemediği radikal kararlarını. Parmağını nasıl bir arı kovanına soktuğunu ve bir yıllık bakanlığı döneminde ne büyük radikal kararlar alarak bu ülke insanının refah yaşamı ve geleceği için kendisini, belki de hayatını riske attığını…

Bugün gelinen noktada ise, saygınlığıyla ve güvenirliğiyle ülkede yer etmiş bir isim, diploma sahteliği soruşturması devam ederken, sırf devleti dolandırmak için diploma sahteleyenler ile Ziya Öztürkler’i bir tutmaya çalışıyor Doğuş Derya…

İlgili üniversitenin sitesinde Öztürkler’in CV’si var diyor. Merak etme de, üniversitedeki usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların içerisinde olsaydı, diğer önemli mevkilerdeki isimler gibi gözünün yaşına bakmazlardı Ziya Öztürkler’in de.

Zaten parti içerisindeki yarıştan ötürü ayağını kaydırmaya çalışanlar hazırda bekliyor.

Ama Ziya Öztürkler’in belli ki ayakları sapasağlam yere basıyor…

O nedenle Doğuş Derya’ya biz de buradan soralım…

Elinde Ziya Öztürkler’in bir zarf dolusu rüşvet aldığına dair görüntü varsa idi, o görüntüleri tıpkı Kudret Özarsay gibi savcılık veya polisle paylaşmak yerine niye meclis kürsüsünden çamur at izi kalsın tavrı sergiledin?

Tıp Fakültesi açılmasına izin veren mercinin Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler Dairesi değil de Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK Başkanı olduğunu, dolayısıyla izni verenin Ziya Öztürkler olmadığını niye bizim gibi araştırıp öğrenmedin?

İznin usulsüz olduğu o nedenle Ziya Öztürkler’in rüşvet aldığı iddia edildi, iznin usulüne uygun ve yasal olduğu ortaya çıktı.

Ayrıca Ziya Öztürklerin restoranda buluştuğu isimlerle çekilen görüntülerin, üniversiteye verilen izinden 100 gün sonra çekildiği de ortaya çıktı.

Peki, şimdi bu itibar suikastının hesabını Doğuş Derya nasıl verecek? Ziya Öztürkler yolda yürürken eskisi gibi başı dik göğsü dik yürüyebilecek mi?

İtibar zedelemek bu kadar kolay mı?

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.