Ziya Öztürkler ismi gündem oldu. Geçmişte eğitimle ve saygınlığıyla anılan isim, bugün hukuksuzluk, yalan, dolan, koltuk hırsı ve parti sempatizanı gençleri kışkırtma veya dizginlememekle anılıyor.

Geçen akşam Meclis önünde CTP’li gençler eylemdeyken, Ziya Öztürkler savunucuları da yürüdü ve Pınar Barut’un söylemiyle, “azgın güruh” salgırmaya meyilliydi.

Gazeteci arkadaşımız Pınar Barut’a hakaretler, sözlü saldırılar yapıldı.
Çünkü bu grup, Doğuş Derya’ya “terörist” yaftası atıp, Doğuş hanımı hedef göstermeye kalktılar ve Pınar da mikrofonunu geri çekerek bu iftiralara tepki koydu.

Ziya mutlu tabi. Çünkü halkın nazarında itibar kaybederken, fanatik partililerinin sempatisini kazandı. UBP oyları bingo tabi. Öteki halkın düşüncesinin bir önemi yok.

Bildiğimiz gibi partililer, tabandan tavana Ziya beyi pek sevmez, sözü de geçmezdi parti içinde. Şimdi ise Doğuş Derya’nın su fırlatması Ziya Öztürkler’e olan sempatiyi artırdı. Kim nazarında, partilileri nazarında. Ama halk nazarında ismi kaybetti, neyi kaybetti? İtibar kaybetti. Kavgalarla, azgın güruhlarla, hukuksuzlukla, Meclis Başkanlığı’na kendi partilileri tarafından dahi seçilmemekle, “bir daha seçilmezsem geri çekilirim” deyip, çekilmemekle; buna rağmen 5’nci denemede dahi gurur meselesi yapmamakla, halen yasal olarak seçilmemesine rağmen, yine de ısrarla Meclis Başkanlığı’nı yapmaya çalışmakla.

Keşke hukuksuzlukla anılacağına, Meclis Başkanı olmayıvereydi, o görev yerine itibarıyla devam edeydi.

Doğuş hanıma gelince; lütfen biraz büyü! UBP’li güruh o yaftalamaları yapmadan önce bizim nazarımızda çok hatalıydın. Şuanda Ziya 2-1 önde. daha büyük kabahatlı tabi. Suratına su fırlatmayı bizim zamanımızda çocuklar yapardı. Biz artık büyüdük.
Ziya bey, suratına savrulan suyun refleksi ile yüzüne tokatı bassaydı, kim suçlu olacaktı?
Ben olsam o anki refleksle, anında şamarı vururdum, peki Ziya yapsaydı, “kadına şiddet” diye bağıracak mıydınız?