Rana Sarro yazdı…

Paranın bu kadar kıymetli olduğunu bilmiyordum. Para için insanların her şeyi yapabileceğini söyleseler, bu kadarını tahmin dahi edemezdim.

Bu dönemde düğmeye basıldı veya rastlantısal bir şekilde olacak ki, önce eczacılar, doktorlar, ardından, eski bakandan tutun da, Mağusa Polis Müdürü’ne, bürokratlara, Cumhurbaşkanlığı korumasına kadar, ülkeyi şoke eden tutuklamalar yaşadık.

Ülkede çok sayıda eczacı ve doktor tutuklandı ve aleyhinde devam eden dava dosyaları hazırlanıp yargılanacakları güne kadar serbest bırakıldılar.

Şu anda devam eden sahte diploma soruşturması kapsamında ise, soruşturmada yer alan isimler şunlardır: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müdürü Meray Dürüst ve eşi eski bakan ve eski siyasetçi Kemal Dürüst, Cumhurbaşkanlığı Koruması Polis Müdürü Şerif Avcil, YÖK’ün Kuzey Kıbrıs muadili Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ve eski yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, YÖDAK Genel Sekreteri Derviş Refiker, Mağusa Polis Müdürü Barış Sel.

Şimdi ise gündemde insan kaçakçılığı…

Serdinç Maypa’nın da insan kaçakçılığı yaptığının şok bir ifşaatla ortaya çıkması üzerine ve özel hayatın gizliliğini yayınladığı bazı evraklarla ve belgelerle ihlal etmesi nedeniyle Serdinç Maypa da tutuklandı.

Tüm bunların ortak noktası, tümünün de para için usulsüzlük ve yolsuzluk yapılmasıdır.

Para için devletin ilaçları tonlarca çöpe atılıp, Sosyal Sigortalar Kurumu da dolandırılabilir mi?

Para için eczacılarla anlaşmalı hasta olmayanlara sahte reçete yazan doktorlar olabilir mi?

Para için bir üniversite ile anlaşılarak üniversite eğitimi alınmadan diploma sahibi olunmak istenebilir mi?

Para için gariban yabancı uyrukluları iş vaadiyle ülkeye getirtme işine soyunup, kelle başı bu insanların alın teri üzerinden para kazanılır mı?

Demek ki yapılıyormuş! Para hırsı yaptırıyormuş…

Sen neymişsin be para…!?

Serdinç Maypa, mahkemeye kelepçeli getirildiği sırada kendisine yöneltilen soru üzerine, basın mensuplarına cevaben, “insan kaçakçılığını ortaya çıkarmak için insan kaçakçılığı yapar gibi Bangladeşli kişiyle konuştuğunu savundu.

Halbuki ifşa edilen yazışmalarında ve ses kayıtlarında aralarında Bangladeşli’nin de olduğu 3- kişilik çete oldukları anlaşılıyor.

Çetenin KKTC ayağı da Serdinç Maypa. Kelle başı para aldığı da yazışmalardan anlaşılıyor.

Sosyal medyaya düşen bu ses kayıtlarında ve görüntülerde her hafta 10’larca kişiyi ülkeye soktuğu ve yazışmaların tam bir yıl öncesinden beri devam ettiği, para karşılığı yaptığı bu insan ticaretinin bir yıl öncesine dayandığı whatshap yazışmalarından görülüyor.

Maypa’nın yazışmalarının tarihi Mart 2023 ve öncesine dayanıyor. Getirttiği bir grup işçiye de 3 ay boyunca maaş ödenmediği ve sömürüldükleri ses kayıtlarından anlaşılıyor. Muhtemelen Maypa’nın getirttiği ve KKTC’de sömürülen bu işçiler nedeniyle Bangladeş ayağındaki şahıs da Maypa’yı satıyor ve ses kayıtlarını ve yazışmalarını ifşa ediyor.

2014 yılında Detay Gazetesi’nde yaptığım “Modern Köleler” başlıklı manşet haberlerim akla geliyor. O dönemde aracıların kelle başına para alarak yabancı uyruklu insanlara iş bulduklarını ve ülkeye getirttiklerini; Çalışma Dairesi’ndeki memurların da bu aracılara göz yumduğunu ve bu bazı memurların da para yediklerini belgeleriyle ve gizli ses kayıtlarıyla ortaya çıkarmıştım.

Ama ne hikmetse ben Serdinç Maypa gibi insan kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklanmamıştım. Zira ben mesleğimi yapmıştım ama Maypa basbayağı insan ticareti yapıyor ve halkı da gazeteci ayağına ahmak yerine koyuyor.

Dönemin Çalışma Dairesi Müdürü Yusuf Önderol’a ihbarda bulunmuştum. Fakat dönemin Müdürü Önderol, bu çarkın bozulmasını istemediğinden sisteme dokunmamış, konuyla ilgilenmemiş, hatta bilgisinde olan konuyu bana inkar dahi etmemişti. Bugün ise insan kaçakçılığı ve yabancı uyruklu işçiler üzerinden bazı “Uyanıkların” ara parası yeme olayı gündemde.

Bu konuda ilk tutuklanan da Serdinç Maypa. Olayı ölen kardeşinin üzerine atıyor ama bir yılı aşkın bir süredir bu işi yaptığı ve onlarca yabancı uyrukluyu para karşılığı ön izinle ülkeye getirttiği, ifşa edilen yazışmalarından anlaşılıyor.

Yazışmalarını ve ses kayıtlarını ifşa eden bir Bangladeşli. Konuşmalarından bu işi çete şeklinde uzun zamandan beridir birlikte yaptıklarını anlaşılıyor. “Ben senden hiçbir zaman biliyorsun bir şey istemedim ama bir sorun var” diyerek, Maypa’nın getirttiği bir grup işçinin üç aydan beridir emeklerinin sömürüldüğü ve maaş almadıklarını söylüyor.

Serdinç Maypa da, mahkemeye tutuklu getirildiği sırada basın mensuplarına esti kesti yine. Halkı da ahmak yerine koyuyor. İnsan kaçakçılığını ortaya çıkarmak için, ülkeye işçi sokuyor gibi telefon görüşmesi yaptığı yalanlarını söyledi.

Hâlbuki whatshap yazışmalarının ifşa edildiğini henüz hücrede tutuklu olduğu için herhalde bilmiyor.

O yazışmalarda açıkça bu işi devamlı olarak yaptığı anlaşılıyor. Bu işten devamlı olarak para kazandığı anlaşılıyor.

“Bangladeşli şahısla yazışmalarında ülkeye, 8 kişi ardından, 10 kişi, aynı gece 13 kişi getirdiğini konuşuyor.  25 kişilik işçi listesi gönderiyor, kendi ayarladığı minibüsle yabancı uyruklu insanları aldığını yazışıyor. Yazışmaların tarihi 11 Nisan 2023…!

Whatshap yazışmalarında, “Alacakları maaş çok iyi, yatacak yer, yeme, içme de bu otele ait olacak” diye yazıyor Serdinç Maypa.

Ben bu dönemde 39 yaşımda, yeni anladım ki, para öylesine tatlı ki, ne polis müdürü dinliyor, ne “ülkenin en dürüst yurttaş gazeteciliği dinliyor, ne bakan ne vekil olmaya bakıyor.

Belli ki, insanlar Allah yerine paraya tapıyor, hakkımıza hayır.