Devlet Hastanesi’nde yaşanan ve hemşire hatasından şüphe edilen ölüm vakasıyla ilgili Hemşireler Sendikası Başkanı gazetemize konuştu…

Rana Sarro’nun haberi… ✍️

Devlet hastanelerinde yaşanan ölüm olayları ile ilgili ihmal iddiaları gündeme geliyor.

50 yaşındaki hasta Şöhret Artuğlu’nun ölümüyle sonuçlanan ve hemşire ihmali şüphesi olan vaka ile ilgili polisin soruşturma başlattığı, herhangi bir tutuklama olmadığı belirtiliyor.

Olası ihmalin hemşirelerin ek mesai yapmalarıyla alakalı olabileceği düşünülüyor.

Konuyla ilgili Hemşireler Birliği Başkanı ile konuştuk. Hemşireler Birliği Başkanı Ali Özgöçmen, polisin olayı şeffaf şekilde soruşturmasına destek belirtirken; ihmal veya hata bulgusu olasılığını da ihtimaller dâhilinde gazetemize yorumladı.

Başlıca etken Sağlık Bakanlığı’nın hizmet içi eğitim ve denetim gerçekleştirmemesi ayrıca hemşirelerin fazla saatlerde çalışarak ek mesai yapmaları olarak görülüyor.

“Acil Durum Hastanesi’nde hasta entübe edilip ambulansa verildiğinde, kalbi ve solunumu durmamıştı. Genel durumu bozuldu, solunumu yavaşladı. Yeterince oksijen sağlanamadı, ondan sonra entübe edildi, oksijen desteği sağlanmaya başlandı. Ama hastanın kalbi durmamıştı” deniyor. Acil Durum Hastanesi’nin Nalbantoğlu’ndaki yoğun bakım ünitesine uzak olmasının da büyük bir dezavantaj olduğu ve ambulansın geç geldiği üzerinde duruluyor.

Oksijen cihazı bulunmamasının ise, yeterli oksijen soketinin olmadığı anlamına gelir. Ama bulunamadığı ve diğer odalardakinin kullanıldığı söylenen cihazın ambu olduğu belirtiliyor.

Soru: Devlet hastanesinde yaşanan ölüm olayıyla ilgili hemşire hatası veya ihmali iddiaları var. Bu konuda ne diyebilirsiniz?

Ali Özgöçmen: Sağlık hizmeti sırasında alerjik reaksiyon sonucu yaşamını yitirmesiyle iddia edilen üzücü olayı, üzüntüyle takip etmekteyiz. Ailesine başsağlığı dileriz. Kuşkusuz iddialar nedeniyle sağlık çalışanlarının büyük bir yıkımı var. Bu konunun polise intikal ettiği ve polisin de soruşturma sürecini başlattığı ya da başlatmak üzere olduğu bilgisi var. Olayın esasıyla ilgili bir şeye değinmek şuan için doğru olmaz. Çünkü ortada bir iddia var.

Sağlık Bakanlığı, bağımsız kişilerden oluşacak şekilde uzman kişileri bir araya getirerek bunu araştırmalıdır. Diğer yandan Polis soruşturmasının tamamen şeffaf, adil biçimde yürütülmesi büyük önem arz etmektedir.

Toplum nezdinde güvenin tesis edilmesi gerekiyor. Polisin etraflıca araştırarak, ortada bir ihmal varsa, ihmalde bulunanların mahkemede cezalandırılması, ortada bir ihmal yoksa da sağlık çalışanlarının zan altından kurtulmasıdır izlenmesi gereken süreç.

Bu konunun araştırılması ve şeffaf bir şekilde açıklanması birliğimiz tarafından da desteklenmektedir.

Soru: İhmal varsa neden olur?

Ali Özgöçmen: Tüm mesleklerde bir kişinin çalıştırılması gereken süreden daha fazla çalıştırılması bu tür ihmallere de zemin hazırlar.

Soru: Sanırım hemşireler de iki üç maaşlık ek mesai ücretini almak için bu durum işlerine geliyor olabilir mi?

Ali Özgöçmen: Yok, ben öyle düşünmüyorum. Yani istisnalar kaideyi bozmayabilir ama birlik başkanı olarak kesinlikle para değildir, zaten bu mesleki etik değerle örtüşmeyen bir durumdur.

Soru: Hemşire istihdamı için yeterince mücadele verdiniz mi?

Ali Özgöçmen: Bu mücadeleyi sendika verir. Biz bir meslek kuruluşuyuz. Temmuz ayında 100 yeni hemşire münhali var. Sendika ortaya bir mücadele koyar. Bu konuda sorgulanması gereken kişi başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere hükümettir. Karar verici kişi Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’dır. Hükümet üzerine düşen görevi yapmadığı için sivil toplum örgütlerinin yeterince mücadele göstermediği anlamına gelmez.

Sağlık Bakanlığı hizmet içi eğitim ve denetim yapmıyor. Esasen bunların sorgulanması gerekir.

Soru: Oksijen cihazının ilgili serviste bulunmadığı ile ilgili iddialar var. Bu doğru mu?

Ali Özgöçmen: Her odada döşenmiş oksijen sistemleri olur ve oksijen soketleri duvarda durur. Genel olarak tüm odalarda olması gerekir. Her odalarda olması gerekir. Eğer o odada oksijen soketi yoksa bu yine idarenin sorumsuzluğu olarak nitelendirilebilir. Diğer odalardan oksijen soketi bulunmaya çalışılıyorsa bu, yeterli oksijen soketinin olmadığı anlamına gelir. Bu konuda çalışana sorumluluk yüklenemez. Aynı zamanda ilgili malzemenin arızalı olması da sadece çalışana yüklenemez. İşte bahsettiğimiz denetim mekanizmaları sadece çalışan üzerinde değil alt yapı üzerinde de yapılmalıdır. En son ne zaman oksijen sisteminin ve tüm soketlerin tamam olup olmadığı denetlenmiştir. Son aldığımız bilgi doğrultusunda bulunamadı ya da geç bulundu denilen ambudur. Ama o da diğer odadan bulunup ambulamaya devam edilmiş. Muazzam zaman kaybedildi diye bir durum yokmuş ama henüz biz de net olarak bilmiyoruz.

Soru: Tutuklama oldu mu? Bahse konu hemşire tutuklandı mı?

Ali Özgöçmen: Tutuklama bilgisi yok. İfade alındığı yönünde bilgimiz var. Ayrıca hemşire niye tutuklanacak ki?

Soru: Tutuklanmamışsa üyeniz, öyleyse sordunuz mu kendisine alerjisi olan hastaya bir antibiyotik saldı mı?

Ali Özgöçmen: Şuanda meslektaşımızın antibiyotik yaptığına dair herhangi bir kanıt yoktur. Hemşire kesinlikle antibiyotik yapmadığını söylüyor.

Zaten fenalaştığı vakit antibiyotik tedavi saati değildi. Serum tedavisi vardı. Serum takmak için hemşire yanına gitti. Kuvvetle muhtemel damar yolunun açık olup olmadığı kontrolü sırasında hasta veya ailesi kendisine antibiyotik salındığını zannetmiş de olabilir. Bu konuda net hiçbir şey söyleyemiyoruz.

İlgili hastamızın alerjik reaksiyon kapasitesi yüksek olan bir hastadır. Alerjik reaksiyonlar ikiye ayrılır. Akut alerjik reaksiyonlar, 5 dakika ile 1 saat arasında gerçekleşmesi mümkün olurken, diğer reaksiyonlar 6 saat ve 48 saate varan sürelerde gerçekleşir. Tamamen herhangi bir hastada gelişebilecek alerjik reaksiyondan da kaynaklanmış olabilir, ihmalden kaynaklanan bir durum da haliyle olmayabilir. Otopsi yapıldı ve ileri tetkike gönderildi. Bu sonuçlar gelmeden net bir yorum yapılması da son derece sakıncalıdır.

Hasta entübe edilip ambulansa verildiğinde hasta arres değildi yani kalbi ve solunumu durmamıştı. Orada entübe edildi, genel durumu bozuldu, solunumu yavaşladı. Yeterince oksijen sağlanamadı, ondan sonra entübe edildi, oksijen desteği sağlanmaya başlandı. Ama hastanın kalbi durmadı.

Soru: Peki hastanın kalbi nerde durdu?

Ali Özgöçmen: Onu bilmem o noktadan sonra ambulans aldı Nalbantoğlu Yoğun Bakıma götürdü. Acil Durum Hastanesi’nde etkin bir ambulans desteğinin olmayışı ya da ambulans konuşlandırılamaması veya bir yoğun bakım olmadığı göze çarpıyor. Bu kliniklerin orada olup olmaması gerektiği sorgulanmalı. Kadın doğum kliniğinin orada olmaması gerektiğini sendika savunmuştu. O zaman insanların ölebileceğini savunmuştu Hemşireler Sendikası ve Tıp-İş. Çünkü oranın yoğun bakıma uzak olmasının büyük bir dezavantaj olduğu üzerinde durulmuştu. Ailenin ambulansın Acil Durum Hastanesi’ne geç geldiği yönünde bir serzenişi var. Bu da son derece doğal karşılanabilir. Zaten bu konuda hekimler de hemşireler örgütleri de Nalbantoğlu’nun dışında Acil Durum Hastanesi olmasının doğru olmadığını savunmuşlardı. Bu da tekrardan gündeme gelip sorgulanabilir. Yenidoğan Ünitesindeki gibi yönetsel bir kriz, hemşirelerin üzerine yıkılamaz.