Rana Sarro yazdı… Facebook eczacı ve doktorların serbest kalmasıyla kaynıyor. İnsanlar sanıyor ki, tutuklananlar serbest kaldığında olay bitmiş ve kapanmış demektir. Serbest bırakılmalarına herkes verip veriştiriyor, polise yargıya ve yetkililere vesaire… Zira toplumda bu konuda ciddi bir bilinç eksikliği var. Serbest kalmalarıyla ilgili şu bilgileri on yıl mahkeme muhabirliği yapmış biri olarak şöyle anlatayım…  Soruşturmayla ilgili tahkikat tamamlandı. Yani polisin o zanlılarla alakalı soruşturması tamamlandı.  Ve zanlıların delillere ve tanıklara,  şahitlere, alınacak emare ve ifadelere etki edeceği bir durum kalmadı… Azılı katil mi bu insanlar ki ilelebet hücrede veya hapiste tutulacaklar… Elbette ki serbest bırakılacaklar. Teminatla serbest kalınması demek soruşturmanın kapandığı anlamına gelmiyor… Bilakis davaları hazır oluncaya dek teminat şartı ile yurtışı yasağı ile serbest kalmaları demek oluyor… Polis dava dosyasını hazırlayıp Savcılığa gönderecek, Savcılık da dosyayı hazırlayıp mahkemeye sevk edecek, zanlılar da yargı huzurunda yargılanacak… Bu yargılanma bir iki ay sonra mı olur birkaç yıl sonra mı olur o bilinmez fakat yargı süreci bu şekildedir…  Ve herkese de aynı şekilde işlemektedir…Burada torpil olduğu yorumunda bulunanlar olduğunu görüyoruz, 10 yıl mahkeme muhabirliği yapmış birisi olarak söyleyeyim tamamen bilinçsizlik…  Konu şu… Reçete vurgunu davası ile ilgili 8 zanlı bugün teminatla serbest kaldılar. Doktorlar Niyazi Pek, Muhammet Able, Güven Erkal ile eczacılar İsmet Tufan, Eczacı İsmet Sonap, Gülten Veli, Fikri Koray ve Hazal Kararbekir hakkındaki soruşturma tamamlandı ve davaları hazır oluncaya dek teminat şartı ile serbest kaldılar… 14 gündür devam eden soruşturma kapsamında tutuklanan zanlılarla alakalı polis tarafından yapılan tahkikat tamamlandı, bu normal bir süreçtir… Fakat reçete vurgunuyla alakalı oluşturulan özel polis biriminin ülke genelindeki soruşturması halen devam ediyor.  Olay kapanmış değil tutuklanan zanlılar da bağışlanmış değil. Yurtdışına kaçma ihtimali bulunmayan delillere etki etmeleri polis tarafından önlendikten sonra serbest kalması her zanlı için geçerlidir.  İspati vücut şartı ile tutuksuz yargılanmalarından daha doğal ne olabilir ki? KKTC vatandaşlarıdırlar ve bu ülkede iş yeri sahibidirler. Esas önemli olan ve sorgulanması gereken on binlerce sahte reçeteyi kabul eden Sosyal Sigortalar Dairesi ne oldu da, yeni bakan gelince şikayetçi oldu… Diyelim ki eski bakan da ilgilenecekti de ne rastlantı tam o sırada görev değişikliği oldu peki 8 aylık sürede 26 bin sahte reçetenin ödemesini yapan Sosyal Sigortalar Dairesi hiç mi düşünmedi bu kadar aşırı miktarda reçete nasıl gelebilir? Yoksa Sosyal Sigortalar Müdür veya memurları da ortaktı da ortaklıkta anlaşmazlık çıktı da bir anda şaha mı kalktılar. Peki Bakan Sadık Gardiyanoğlu “Sosyal Sigortalara dokunmayın demiş olabilir mi?”  yoksa polis mi henüz Sosyal Sigortalar Dairesi memurlarının ve yetkililerinin verilerine ve yardımlarına ihtiyaç duydukları için mi henüz kurum içinden tutuklama yapılmaya başlanmadı… Bekleyip göreceğiz