Neden mi hapis cezasına mahkum edildiler?

Korumalığını üstlendikleri ülkenin en zengin adamı olan Halil Falyalı ve onun şoförlüğünü yapan Murat Demirtaş’a silahlı saldırı düzenlendiği anda havaya ateş açtıkları için…!!!

Koruma adı üstünde seyir mi etmeliydiler?

Korkunç bir pusu sonucu çapraz ateşe maruz kalan ve görevleri güvenlik görevlisi olan bu kişiler napmalıydılar o silahlı saldırı anında?

Bu ülkenin bir zengini, bir iş insanı, siyasilerle içli dışlı, yetkililer, ülkenin en üst düzey yöneticileriyle can ciğer olan herkesçe bilinen Halil Falyalı’nın koruma görevlisi tuttuğu bilinmiyor muydu?

Bu ülkenin polisi, yargısı, savcısı, Cumhurbaşkanlığından tutun da, Başbakanına, yöneticileri, yetkilileri, herkes ve herkesim, rahmetlinin koruma görevlisi bulundurduğunu, yanında bu görev için insan çalıştırdığını bilmiyor muydu?

Şuanda diğer iş adamları, mafyalar, zenginler, tanınmışlar da yine koruma görevlileri çalıştırmıyorlar mı?

Bu yanlarında ekmek parasına çalıştırdıkları insanlar acaba napmaya o görevde bilmiyor mu bu ülkenin adaleti?

Zenginlerin bu insanlara acaba maaş karşılığında ne görev verdiğini düşünüyor bu ülkenin polisi ve güvenlik güçleri?

Aptal mı bunlar? Bilmiyorlar mı ki güvenlik görevlileri silah taşır? Yoksa sıkmaz mıydı Halil Falyalı hayattayken, güvenlik görevlilerini ve taşıdıkları silahları sorgulamak, yoklamak, tutuklamak ve yargılamak?

Nasıl olmasa şimdi Falyalı öldü artık vurun abalıya öyle mi? Çünkü bunlar gariban!!!

Ekmek parası uğruna bir iş adamının koruma görevliliğini üstlenmişler. Ekmek parası için riskli can güvenliksiz ve kendi hayatlarının da tehlike altında olduğu bir meslek edinmişler.

Ve siz kalkın sanki herkesçe bilinen Falyalı’nın koruma görevlileri olduğunu ve bunların silahlı olduklarını, tehlike anında saldırı anında yani gerekmesi durumunda silaha sarılma görevleri olduğunu bilmiyormuş gibi, patronları ölen insanların yakasına yapışın.

Azılı suçluları daha yakalayamadan, azmettiricilerin esas katillerini henüz tespit edememişken, korkunç bir silahlı saldırıya tanıklık eden güvenlik görevlilerinin peşine düştü polisler.

Yargılanma sürecini de cezaevinde bekliyorlardı. Polise yalan ifade verdikleri tespit edilerek tasarruflarında kanunsuz olarak bulundurdukları silahlarla havaya ateş açtıkları belirlenen Falyalı’nın korumalarından birine 4 yıl, ötekine de 3 yıl hapis cezası verilmiş. Kim duyduysa kınadı, kim duyduysa bu cezayı çok buldu, kim duyduysa adalete olan güveni zedelendi.

Aynı adalet, 2015 Nisan ayında, cinayete teşebbüs eden ve genç birinin bir gözünün kör olmasına neden olan sanık şahısı da 4 yıl hapse mahkum etmişti. Hatırlanacağı gibi 2015 yılında Tepebaşı’nda alkol etkisinde olan ve öldürme tehditleri savurduktan sonra av tüfeği ile bir araca iki el ateş ederek bir gencin gözünden ağır yaralanarak gözünü kaybetmesine neden olan Ulaş Türe isimli sanık şahıs da 4 yıl hapse mahkum edilmişti.

Biri ekmek parası için işi icabı profesyonel bir pusu yani kalaşnikoflarla silahlı saldırı anında, canlarını ve partonlarının canını ayrıca partonlarının eşi ve çocuklarının hayatını koruma amaçlı; ötekisiyse sarhoşluk etkisinde deliliğinden, keyfine yaptığı bir cinayete teşebbüs olayı…

Ve bizim Yargının adaletine göre suçları denk… Evet yargının adalet terazisine göre, verilen hapis cezaları eşit!

İşte bu yüzden başlarım böyle yargının adaletine.