“Özçınar pusulayı şaşırmış durumda!”

Rana Sarro yazdı:

Çeyrek asırdır yerel yönetimin başında olan Mahmut Özçınar’ın Güzelyurt’a verecek ve katacak hiç bir şeyi kalmamıştır, yalanlardan başka.

Reşat Kansoy’un da dediği gibi, ülkede göç almak yerine göç veren Güzelyurt’umuz ile ilgili herhangi bir vizyonu yok, inanılır gibi değil.

Projesi dahi yok artık. Televizyon ekranlarına çıkıyor, herhangi bir proje belirtemiyor.

Bunca yılda kendi yapması gerektiği halde yapmadığı yasal görevlerinden, “yapmamız gerekir, etmemiz gerekir” şeklinde bahsediyor hep.

E bunca yıl niye yapmadın diye sormazlar mı adama!

Geçen gün Güzelyurt şehir merkezinde bir kuralık, iklim değişikliği konusunda bir panel düzenlendi. Mahmut Özçınar da o panele davet edildi. Panele geç katıldı ve girer girmez insanlarla tartışmaya başlamış, “siz ne bilirsiniz ki ben bunları düşünmem veya uygulamayacağım” diyerek.

“Başkan bu bir paneldir, biz burada siyaset yapmıyoruz ve senin eksikliklerin olarak konuşulmadı” demişler.

Ertesi günü Güzelyurt’ta herkesçe tanınan bir dost beni aradı ve bu yaşanan diyaloğu anlattı ve “Özçınar gerçekten pusulayı şaşırmış durumda. Seçimi kaybetme korkusuyla kime saldıracağını şaşırdı ve ne yaptığını, ne konuştuğunu bilmiyor” dedi.

Bir süre önce de bir gazeteci dostumla konuştum.. Yazılı basın gazetesinde yayınladığı bir haber üzerine sabah sabah Mahmut Özçınar kendilerini aramış ve koskoca genel yayın yönetmenini azarlamaya ayar vermeye kalkmış.

Tam da geçen gün arayan dostun da dediği gibi, “Pusulayı şaşırmış durumda.”

Dün de bir televizyon programına konuk oldu. Orada çeyrek asırdır yapmadıkları görevlerinden, “yapmamız gerekir, etmemiz gerekir” şeklinde konuşuyor.

Bir proje vaadi dahi olamadı. Bir proje sözü veremedi. Artık projeleri tükendi. Vizyonu zaten çeyrek bir asır boyunca hiç olmadı.

Özçınar’dan Ulusal Birlik Partililer dahi soğumuş durumda. Has UBP’li bir dost, bombala da yeyceyik gendini gitsin artık yoluna diyor bizzat bana.

Tabi benim amacım bombalamak değil, benim işim siyaset de değil. Benim çok hassas olduğum bir noktaya, seçim arsızlığıyla saldırmaya kalkmasıdır esas neden. Ve yalandan nefret ederim, pervasızca ardı ardına halka göz göre göre yalanlar okuması, halkı göz göre göre ahmak yerine koymasıdır…

Güzelyurt’un kimsesiz köpekleri için yirmi dört yılda bir barınak yapmadığı için, bir barınağı olmamasına rağmen kimsesiz canlılar toplatıp ortadan kaldırdığı ve onları günlerdir bulamadığımız içindir.

Bu vicdansızlıktır, bu caniliktir, bu insanlık dışı bir zihniyettir. Bu korkunç bir gaddarlıktır.

Bir televizyon programında soruyor gazeteci abim kendisine… Güzelyurt’tan seçim yatırımı olarak toplattığı kimsesiz köpekleri ne yaptığını… Soruya cevap vermek dışında her saçmalamayı yapıyor.

O köpekler şuanda nerede söyleyemiyor.

Yollar, anayollar, tali yollar, köy yolları, çevre yolları köstebek yuvasına yakın. Geçmişte Güney’den bir kez baraj kapakları açıldı, Bostancı ve Güzelyurtlu ölümden döndü. Güzelyurt denizdi, yaşlı insancıklar Bostancı’da boğulmamak için tavan arasına çıkmışlardı gecenin bir yarısı sabaha karşı.

Tam anlamıyla korkunçtu!

Bu sel felaketinin nedeni Belediyenin yaptırdığı ve Belediyeye ait olan dere yatağı üzerine yapılmış olan Güzelyurt Hoteli idi.

Çiçekler var ama araçlarımızın tekerlekleri sürekli çukurlara düşüp araçlar yıpranıyor.

Güzelyurt’un gençlerinin sosyal aktivite alanı yokken, Güzelyurtlu’nun vergileri ile koskoca yeni bir belediye binası yaptırdı kendisine içinde otursun diye.

Kendi ve personeli yeni büyük bir binada otursunlar. Seçime yetiştiremediği için açılışını dahi yapamadı elinde patladı.

Yine halkın vergileriyle, Güzelyurt sınırları içerisinde gariban halka polis tarafından yazılan trafik cezaları paralarıyla Güzelyurtlu’nun sırtından seçime yönelik bir atıl bina daha yaptırdı.

Sözde göstermelik, orada kapalı, kilitli, atıl durumda duran bir hayvan rehabilitasyon merkezi yaptı, hiçbir amaca hizmet etmeyen ve içinde bir personeli, bir sorumlusu, bir işçisi, hayvanlara müdahale edecek, bir iğne dahi salacak bir veterinerin dahi olmadığı göstermelik yalandan kilitli duran bir binanın, yalandan açılışını yapacaklardı, aslında kullanılır durumda olmayan, kullanılmaya elverişli ve hazır olmayan hiçbir amaca hizmet etmeyen binayı seçim propagandası olarak açacaklardı…

Bu sokaktan toplattığı ve bilinmeze attığı kimsesiz canlar olayı patlak verince geçen hafta yapılması planlanan açılış elinde patladı, seçim yasakları başladı ve onun da bir açılışını yapamadı, iyi de oldu.

Çünkü Özçınar ve Müdürü Kemal Kayan’ın Güzelyurt’u ve 14 köyünü yönetebilecek bir kapasitesi yok maalesef. Güzelyurt’u ve köylerini bunca yıl yöneten eski müdür Süleyman Aldağ idi. Projeleri yapan da, icraatları sistemli şekilde planlayıp uygulamaya koyan da Süleyman Aldağ’dı. Güzelyurt kentine ne yapıldıysa Aldağ döneminde yapıldı sonrasında da zaten taş taş üstüne konmadı.

O gitti, belediyenin işi bitti.

Şimdilerde Mahmut Özçınar tabiri caizse sudan çıkmış balık gibi…